Halen çalıştığım şirketten yıl sonu itibariyle ayrılarak (bordrodan çıkarak) kendi şirketim üzerinden fatura kesmeye başlayacağım. Bu durumda Bağ-Kur’lu olmak zorunda kalıyorum. Kendi şirketim beni işten çıkarmış gözükürse işsizlik maaşı alabilir miyim? Sen Bağ-Kurlusun, alamazsın derler mi? V.V.
Cevap: İşsizlik sigortası ülkemizde işçinin sırtından dolan ama asıl yararını işçiye göstermeyen bir fona dönüşmüş durumda. Sözgelimi brüt ücretiniz 7000 TL ve bu rakamın tamamından işsizlik sigortası fonuna prim kesiliyor. Buna karşın bu işçi işsiz kaldığında işsizlik ödeneğinde tavan var ve tavanın üzerinde ödenek vermeyiz deniyor. Bu tavan da brüt asgari ücretin yüzde 80’i tutarında olduğundan 900 TL’den fazla ödenek vermeyiz deniyor. Yani 7000 TL brütle çalışan bir işçi işsiz kaldığında al bu 900 TL ile geçin deniyor. İşsizlik Fonunun ilk oluştuğu 2001-2003 yılları için bu uygulama bir ölçüde normal karşılanabilir ama işçiler dışında hemen her yere destek yapılmasına karşın her geçen gün büyüyen ve 30.11.2014 tarihi rakamlarına göre 80.316.909.000 TL’ye ulaşan işsizlik fonunda işçiye gelince cimrilik devam ediyor.
Aymet Yazılım Muhasebe Programı
Hizmet akdine dayalı çalışan işçiye son 120 günü sürekli olmak üzere son 3 yılda en az 600 günlük primi var iken bu işini kendi istek ve iradesi dışında kaybetmesi halinde işsizlik ödeneği verilmesi gerekirken sözgelimi devam eden bir ortaklığı var diye Bağ-Kur sigortalısı olduğundan bahisle İş-Kur’ca işsizlik ödeneği ödenmiyor. Bu durumda size de İş-Kur işsizlik ödeneği vermeyecektir. Evet Bağ-Kur sigortalılığınız SSK sigortalılığınız gibi işsizlik ödeneğine tabi bir çalışma türü değil, hizmet akdine tabi bir çalışma da değil. Mamafih İş-Kur bu durumda bile “Sen çalışıyorsun, işsizlik ödeneği vermem” diyebiliyor.
Aslında güya işçiler için kurulan İşsizlik Sigortası Fonu bu kadar devasa boyutlara ulaşmış iken en azından hakkaniyete uygun olarak ödenekteki üst sınırı sigorta primine esas tavana eşitlemek gerekirken, yahut işsizlik sigortası primi matrahına ödenekteki gibi “Brüt asgari ücretin yüzde 80’i tutarı” kadar bir üst sınır getirilmemesindeki engel nedir? Toplanan işçi+işveren primi ödenen işsizlik ödeneği tutarının dört katını aşmaya devam ettiği bu mevcut durumda Fonun kimin için kurulduğu kimin üzerinden beslendiği göz ardı edilerek uygulamanın aynı şekilde sürdürülmesi vatandaşın Devlete güvenini zedeleyecek boyutlara gelmiştir. Çıkarılması düşünülen Kıdem Tazminatı Fonu, Bireysel Emeklik fonu gibi yeni fonlara olan güveni ise haklı olarak baştan erozyona uğratmaktadır.
Bu haliyle İşsizlik Sigortası emekçiyi sömürmenin daniskası değil midir?
Soru: Ben 01.01.2012 tarihi itibari ile ek-5 yatırıyorum. Şimdi bir işyeri açıyorum. Bağ-Kur primi yatırmak zorunda mıyım? H.GÖKMEN
Cevap: Ek-5 Tarım sigortası Yasa Koyucunun 2925 sayılı Yasa kapsamında Tarım SSK sigortalılığının yerine öngördüğü bir sigortalılıktır. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde tanımlanan zorunlu sigortalılık kolları ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi (Özel banka borsa sandıkları) kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar için düzenlenmiştir. Yani ek-5’li kişi “İş bulduğumda onun bunun tarlasında ziraat işinde çalışıyorum” diyen kişidir ve en önemlisi isteğe bağlı bir sigortalılık türüdür. Bu nedenle tüm isteğe bağlı sigortalılıklarda olduğu gibi zorunlu sigortalılık başlayınca sona ermesi gerekir.
Nitekim 5510/ek-5 maddesi kapsamındaki sigortalılık; Tarım Bağ-Kur sigortalılığı da dahil olmak üzere 5510/4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden başlayarak sona erer.